{ "title": "Gelincik Dağı", "image": "https://www.gelincik.gen.tr/images/Gelincik-Dagi-86.jpg", "date": "20.01.2024 03:47:48", "author": "irfan özen", "article": [ { "article": "Gelincik Dağı: Ispartan'ın Senirkent ilçesine bağlı, ilçenin 10 km doğusunda yer alan bir dağdır. Bu ilçenin yaslandığı bu dağın doğusuna doğru devamı olan, Barla dağının kuzeyine bakan yüzünde, 2.734 metre rakımı olan bir tepe bulunur. Bu tepede üzeri çimenlik olan bir düz alanda etrafı rastgele bir taş yığını şeklinde sıralanan, 10 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde olan bir duvarla çevrilmiş, oval bir alan içerisinde Gelincik Ana isimli birinin yatmakta olduğu rivayet edilir. Bu dağa da Gelincik dağı adı verilmiştir. Bu dağa bu adın verilmesini anlatan iki rivayet vardır.

Gelincik Dağı 1. Rivayeti

Sarı keçili oymağından bir oba, her sene buraya yaylamaya gelmeyi gelenek haline getirmiş. Yine günün birinde bu oba yaylada çadır kurmuş. Bu obanın oğlu geçen sene burada evlenmiştir. Gelin kadında ilk kınalı parmak aşını bu yaylada yaktığı ocakta yapar. Kaynatası (Kayınbaba) geline, hemen ateş yakıp, saç kondurmasını söyler. Gelin, geçen seneden kalan ve toprağa soktuğu üç yanık esiyi hatırlar, onu alıp getirmek üzere, soktuğu tarafa gider ve topraktan alır getirir. Eski esinin yandığını şaşkınlıkla izleyen kaynata, esinin toprak içinde bir sene boyunca yanık kalmayacağını, gelinin farklı bir gayeyle oraya daha önce geldiğini ve kendisini kandırdığını söyler. Gelin tüm saflığı ile bakıp, elindeki yanan esileri tüm gücü ile uzaklara atarak; \"Allah'ım canımı al\" diye dua etmiş ve oracıkta can vermiş. Sonra dağa gelincik dağı adı verilmiş.

Gelincik Dağı 2. Rivayet

Her sene bu tepeye yaylamaya gelen Sarıkeçili oymağı Yörükleri geldikleri tepede bulunan yaylaya bir çadır kurar. Henüz yeni evlenen gelinin kaynanası, gelinden ateş yakıp, yemek pişirmesini ister. Gelin etrafından, çalı, çırpı toplar, fakat çıkan rüzgârın etkisiyle ateşi yakamaz ya da yanında kibrit yoktur. Gelin bütün uğraşlarına karşın ateşi yakamayınca kaynana, elinde oklava ile geline şiddetli bir şekilde saldırır. Neye uğradığını anlamayan gelin, geçen seneden kalmış olan küllere başını eğip saçlarını küllere sürter. Allah'ın takdiri ile küllerin altında geçen yıldan kalan bir kıvılcım, masum gelinin saçlarını tutuşturur, ocağın yanında yığılı çalı, çırpı da alev alarak yanar. Gelin de bu alevlerin arasında kül olur. Olay yerine gelen güveyi ile obanın güngörmüşleri bu hale çok üzülüp, gözyaşı döker. Hain kaynana ise diz çöküp, Yaptığına pişman olup, Allah'a yalvarır; ancak iş işten geçer. Gelinin kemiklerini bu ocağa gömer, bu dağa da Gelincik dağı adını verirler.

" } ] }