Gelincik Çiçeği
Gelincik Çiçeği; gelincikgiller familyasına ait bir bitkidir. Gelincik doğada yer alan en narin çiçek türlerinden birisidir. Gelincik çiçeğine Türkiye'de genel olarak Adana, Antalya, Amasya, Bolu, Çanakkale, Erzurum, Gaziantep, İstanbul ve Konya gibi illerde sık rastlanır. Gelincik çiçeği ince dallı ve zarif yapraklı bir bitkidir. Gelincik çiçeği hafif rüzgârlardan bile etkilenip zedelenir.
Tıpkı hassas insanlarda olduğu gibi gelincik çiçeği de olaylardan çok çabuk etkilenme potansiyeline sahiptir. Gelincik çiçeği topraktan koparıldığı an ömrü en fazla beş dakika sürmektedir. Canlılığını kaybeder ve solmaya başlar.
Gelincik çiçeğinin yaşadığı süreçler insanın hayatta yaşadığı olaylar ile büyük benzerlikler göstermektedir. Gelinciğin yaprakları ince, kırmızı ve sedefimsi bir dokuyu temsil etmektedir. Çiçekte yer alan siyah çizgiler dalın da bir kısmını kaplamaktadır. İnce ve uzun yapılıdır. Gelincik çiçeğine sert davranılmaz çok hassas yapılı bir çiçektir. Gelincikler topraktan belirli aralıklar ile biter. Gelincik çiçeği genel olarak sevip de kavuşması imkânsız sevdaları temsil eder. Çok geniş alana yayılabilen bir çiçektir. Tohumunun ekildiği yerde rahatlıkla gelişme göstermektedir başka bir yere taşınmasına gerek duyulmamaktadır.
Gelincik çiçeği özellikleri nelerdir?- Atmış santimetre uzunluğundaki yüksekliklere kadar görülebilirler
- Yaprakları mavi ile yeşil arasında bir renktedir
- Çiçeğin dip kısmındaki yaprakları uzun saplı iken gövde yaprakları sapsız ve gövdeye bitişik durumdadır
- Çiçeğin rengi kırmızı, sarı veya beyaz renklerde olmaktadır
- Temmuz ile ağustos aylarında sabah saatlerinde polen tozlarını yayar
- Böceklerin beslenme saati ile gelincik çiçeğinin polen yayma saatleri aynıdır
- Gövdeleri dik ve tüyler ile kaplıdır.
Gelincik çiçeği ilaçlarda yatıştırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Tıp alanında ve mutfak alanında gelincik çiçeğinin yardımına başvurulmaktadır. Taç yaprakları kullanılarak gelincik şerbeti yapmak da mümkündür. Özellikle Bozcaada gelincik şerbeti ile meşhur olan bir kenttir. Gelincik ismini ananelerde Türk gelinlerinin kırmızı renkte giyinmesinden almıştır. Halk tabirinde gelincik çiçeği küçük bir gelin olarak görülmektedir. Şehitler ile bağdaştırıldığı görülmüştür. Şehitlerin mezarlarının üzerinde özellikle gelincik çiçeğinin yetiştiğine rastlanmıştır. Buğday tarlaları ile boş ekilmemiş arazilerde görülme sıklığı yüksektir.
Gelincik çiçeği öksürüğe iyi gelir, zeytinyağı ile karıştırıldığında kızarıklıklara sürüldüğünde kızarıklıklara iyi gelir, nezle, bronşit ve soğuk algınlığına iyi gelerek balgam söktürücü bir etki yaratır. Gelincik çiçeğinin tüketimi güneşte kurutularak gerçekleştirilir. Kurumuş olan çiçeğin tadı acıdır bundan dolayı da şurup yapılarak tüketimi tercih edilir. Sadece şurup değil aynı zamanda reçeli de yapılarak tüketimi mümkündür. Gelincik çiçeğinin hikayesi halk ağzında meşhurdur ve efsaneleşmiştir.
Gelincik çiçeğinin hikayesi
Cengiz Han bir savaş sırasında düşmanını mağlup edip savaş meydanını kan gölüne döndürdükten hemen sonra savaş alanını gelinciklerin doldurduğunu fark etmiştir. Aynı şekilde bu efsaneler Napolyon'un savaşları ve Çanakkale Savaşı için de dillendirilmektedir. Savaşlar genel olarak ilkbahar aylarında çıktığından gelincik çiçeklerinin de bu süreçte yetişmesi ile savaş ve gelincik arasında ilişki kurulmuştur. Gelibolulular gelincik çiçeklerini bundan dolayıdır ki kan çiçekleri olarak isimlendirmektedir.
19.01.2024 21:47:55
Gelincik Çiçeği ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. Sayfayı Düzenle
|